1982 yılında asgari ücretin 7,5 katı, 1992 yılında da 5,7 katı olan kıdem tazminatı tavanı, temmuz ayında asgari ücretin 1,75 katına kadar gerileyerek, son 40 yılın en düşük seviyesine indi.
Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, İş Kanunu’na tabi çalışanlara bir yıllık hizmet karşılığı 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödeniyor.
Ancak, işçinin ücreti ne olursa olsun ödenebilecek kıdem tazminatı, 6 ayda bir memur maaş katsayısına göre belirlenen tavanı aşamıyor.
2016'dan beri geriliyor
Kıdem tazminatı tavanı ise 1982 yılında asgari ücretin 7,5 katı seviyesindeydi. Tavanın en yüksek devlet memurunun emekli ikramiyesine eşitlenmesinin ardından 1983 yılında 4,78’e geriledi.
Sonraki yıllarda memur maaş artışlarının asgari ücretin üzerinde seyretmesi nedeniyle tekrar yükseldi. Buna göre, 1992 yılının ilk yarısında asgari ücretin 5,73, ikinci yarısında 4,08 katı oldu.
2004 yılına gelindiğinde kıdem tazminatı tavanı asgari ücretin 3,51 katına, 2015 yılına kadar olan dönemde 3,5 ile 3,0 katı arasında seyretti.
2016 yılından sonra ise her yıl sürekli gerileme yaşandı. Bu yılın ilk yarısında asgari ücretin 2 katına gerileyen kıdem tazminatı tavanı, son olarak temmuz ayında 1,75 kata geriledi.
Kıdem tazminatı tavanı, asgari ücret karşısında neden geriliyor?
Kıdem tazminatı tavanının giderek asgari ücrete yaklaşmasında en önemli faktör, bu yıl temmuz ayında yapılan seyyanen zamda olduğu gibi memur maaşlarında zaman zaman yapılan iyileştirmelerin maaşın temel unsurları üzerinden değil de emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmayan ilave ödemeler şeklinde yapılması olarak gösteriliyor.
2016 yılından sonra asgari ücrete yapılan artışlar genel olarak enflasyonun üzerinde gerçekleşirken, kıdem tazminatı tavanının belirlenmesinde kullanılan memur maaş katsayısındaki ortalama artış enflasyon düzeyinde kalmıştı.
Bu iki faktör ise kıdem tazminatı tavanının giderek asgari ücrete yaklaşması sonucunu doğurdu.