(DHA) – Almanya merkezli piyasa ve tüketici araştırmaları şirketi GfK'nın yeni araştırmasının sonuçlarına göre, 2018 yılında küresel düzeyde akıllı telefon satışları 522 milyar dolara yükseldi.
Araştırma, 1.2 trilyon dolarlık teknik tüketici malları (TCG) piyasasına yüzde 44 ile akılı telefonlar, mobil cihazlar ve aksesuarların öncülük ettiğini ortaya koydu.
İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen Mobile World Congress 2019 ile denk gelecek şekilde açıklanan GfK verilerine göre, küresel akıllı telefon talebi 2018’de yüzde 3.0 düşerek 1.44 milyar adete gerilerken, satışlar güçlü pozisyonlarını korudu ve 522 milyar dolara yükseldi.
Küresel akıllı telefon satışları, genel eğilimin satışları güçlendirmesiyle 2018’de de güçlü seyrini sürdürürken, 2018’in son çeyreği için yayınlanan veriler de benzer bir eğilime işaret etti. Yıllık bazda 2018 yılında satılan ve geçen yılki düzeyinden yüzde 7.0 düşüşle 375 milyona inen akıllı cep telefonlarının satış değeri 144 milyar dolar oldu.
Eğilim büyümeyi desteklemeye devam ederken, ilgi çekici gelişmelerdeki kıtlık sürdü
GfK verilerine göre, 2018 yılında satılan akıllı telefonların yüzde 12’si (2017 düzeyinin yüzde 9.0 üzerinde) 800 doların üzerinde ücretlendirilirken, 150-400 dolar değer biçilen orta segment akıllı telefonlar da, 2018 yılında satılan cep telefonlarının, 2017 yılındaki yüzde 44 düzeyinin yüzde 2.0 üzerinde, yüzde 46’sını oluşturarak rekabetçi bir alan oluşturmayı sürdürdü.
Söz konusu verilerle, 2017’nin son çeyreği karşılaştırıldığında Ekim ve Aralık ayında ilgi çekici gelişmelerdeki kıtlık devam ederek yenileme döngüsünü uzattı ve ortalama satış fiyatını (ASP) baskı altında tuttu. Böylece ASP yüzde 2.0 düşüşle 384 dolara geriledi.
Teknolojik yakınsamalar daha zengin deneyimlere yol açtı
GfK’nin Tüketici Yaşamı Çalışması (Consumer Life Study) sahip olunan mallar kapsamında tüketici davranışlarının değiştiğini ortaya koyarken, tüketicilerin “daha az ama daha yüksek kalite ürünler için” daha yüksek ödemeler yapmalarının yanında “sahip olunan maldan çok deneyime” önem verdiklerini gösteriyor. Söz konusu gelişmeler kapsamında hafıza boyutu, daha geniş ekran veya birden fazla yüksek megapiksele sahip kamera gibi yenilikler tüketicilerin hayal gücünü tetiklemiyor ve talebin oluşmasında bir etkiye sahip olmuyor.
GfK Telekomünikasyon uzmanı Igor Richter, söz konusu verilerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Araştırmamız, akıllı cep telefonlarındaki yeni özelliklerin dizüstü bilgisayarlarla karşılaştırılacak güçte olmasına rağmen, söz konusu yüksek kalite özelliklerin bir deneyime dönüştürülmesi gerektiğine işaret ediyor.
“Üst düzey oyun sektörü bilgisayar sektöründe hüküm sürmeye ve öncü büyüme uygulaması olmaya devam ediyor. Yine de, akıllı telefonlarda oyun sektörü için henüz kullanılmayan bir potansiyel bulunuyor. Akıllı telefonların dizüstü bilgisayarlara oranla daha küçük ekran boyutuna sahip olmalarına rağmen, net görüntüler ve artırılan pil ömrü, akıllı telefonlar üzerinde oyun oynamayı ideal bir hale getiriyor. Bu durum da, son 30 günde akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 55’inin telefonlarında oyun oynadığına ilişkin veriyi destekliyor.”
Ana giyilebilir aksesuarlar 2018’de de istikrarını korurken, söz konusu aksesuarlarda talep yıllık yüzde 16, satış değeri de yüzde 35 arttı. Talep, ana giyilebilir aksesuarlar kategorisinin çoğunluğu oluşturan akıllı saatlere getirilen SIM kart özelliği sebebiyle oluşurken, SIM destekli akıllı saatler satışı 2018’de, giyilebilir aksesuar satışlarının bir önceki yıl görülen düzeyinin yüzde 8.0 üzerinde, yüzde 17’sini oluşturdu.
Orta ve Doğru Avrupa ve gelişmekte olan Asya’daki talep Çin’deki talep düşüşünü kısmen etkiliyor
Çin piyasası küresel akıllı telefon üretiminin çoğunluğunu oluştururken, küresel olarak gün geçtikçe yaygınlaşan yerel markaların da evi olmaya devam ediyor. Çin merkezli markaların 2018’de ürettiği akıllı telefonların yüzde 40’ı Çin dışına satılırken, söz konusu satışlar 2016’daki değerinden yüzde 31 yükseldi. Çin’de 2018’in son çeyreğinde görülen ve yıllık yüzde 19 düzeyinde olan talep düşüşü, yüzde 27’lik satış değeri ile küresel rakamlarda önemli bir etkiye sahip oldu.