(DHA) – Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine saldırı sonrası ülkenin, petrol üretimini günlük 5.7 milyon varile düşürmesi petrol fiyatlarının aniden yükselmesine neden oldu. Enerji Uzmanı Dr. Filiz Katman, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) petrol fiyatlarındaki artıştan faydalanabilmek için bir süre daha önlem alıcı tedbirler yerine fırsata çevirecek adımlar atacaklarını söyledi.
Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine saldırı sonrası ülkenin, petrol üretimini günlük 5.7 milyon varile düşürmesi petrol fiyatlarını etkiledi. İstanbul Aydın Üniversitesi Enerji Politikaları ve Piyasaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EPPAM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Filiz Katman, petrol fiyatlarındaki artışı değerlendirerek yenilenebilir enerjinin önemine değindi ve Türkiye başta olmak üzere enerjide kırılgan olan ülkelerin alması gereken önlemleri anlattı.
PETROLE TALEPTE DE DÜŞÜŞ VAR
Petrol tesislerine saldırının tarihte hiç görülmemiş bir oranda petrol arzında sıkıntıya yol açtığını vurgulayan Dr. Katman, önceki yıllarda petrol ile ilgili jeopolitik olaylarda bu kadar büyük bir oranda arzda kesinti olmadığını söyleyerek, etkisinin artacağını belirtti. Dr. Katman, “Arz her zaman taleple bağlantılıdır, talepte de bir düşüş söz konusu. Özellikle Çin’i dikkate alırsak, çok fazla petrol talebi bulunan ülkelerde ekonomik gidişat yavaşladı. Bu da önemli bir etken olacaktır. Böylece belki arz-talep dengesi oluşacaktır” dedi.
Artık sadece petrole bağlılık olmadığını dile getiren Dr. Katman, “Doğalgaz ve sıvılaştırılmış doğalgaz piyasayı daha fazla şekilde etkiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Trump’ın yaptığı açıklamada, saldırı sonrasında Amerika’daki üretim kapasitesinin artırılması yönünde bir karar verdiklerini söylemişti. Bütün bu adımlar şokların önün kesmek için yapılan hamleler” diye konuştu.
PETROL İHRAÇ EDEN ÜLKELERİN LEHİNE OLDU
Türkiye’nin petrol fiyatlarındaki yükselişten olumsuz etkileneceğini söyleyen Dr. Filiz Katman, “Şunu da unutmamak lazım petrol fiyatlarındaki aşağıya doğru gidişattan petrol ihraç eden ülkeler olumsuz etkileniyordu. Çünkü ülkelerin temel gelir kaynakları petroldü. Şu anda petrol fiyatlarındaki artıştan faydalanabilmek için bir süre daha önlem alıcı tedbirler yerine fiyat artışından faydalanacakları yönde adım da atabilirler. Türkiye ise kırılganlığı olan bir ülke, olumsuz etkileneceğiz” ifadelerini kullandı.
HANGİ ÖNLEMLER ALINMALI
Türkiye’nin ‘enerji sepeti’ oluşturarak bu tür risklerin önünü alma yönünde strateji geliştirdiğini söyleyen Dr. Katman, “Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla pay verilmesi Doğu Akdeniz’deki keşif çalışmaları hız verilmesi, sıvılaştırılmış doğalgaz çalışmalarının artması buna örnektir. Hatta geçtiğimiz dönemde ABD’den gelen heyetin uzun bir süre Ankara’da bulunmasının sebeplerinden biri olarak da ABD’nin Türkiye’ye sıvılaştırılmış doğalgaz satma girişimi olduğu da söylenmişti. Türk Akım ve TANAP gibi büyük projeler, böyle şokların önünü kesmek için yapılan hamlelerdir ama tabi ki saldırının olumsuz etkisi olacaktır” dedi.
“YENİLENEBİLİR ENERJİDE GÜNEŞİN GELECEĞİ PARLAK”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları konusunda avantajlı olduğunu hatırlatan Dr. Katman, “Kademeli olarak kısa, orta ve uzun vadede yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırıcı yönde önemli yatırımlar ve teşvikler sağlaması gerekiyor. Bu Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını ve dış ticaret açığını azaltacak hamlelerdir. Rüzgara birtakım teşvikler verildi ama asıl geleceği parlak olan özellikle Türkiye için güneştir” diye konuştu.
Enerji Uzmanı Dr. Filiz Katman, “Doğalgazda Rusya ve İran’a dışa bağımlılığı azaltabilmek için sıvılaştırılmış doğalgaz önemli bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervi de önemli, Türkiye kararlılıkla arama gemilerini gönderiyor. Güneş enerjisinden elektrik üretecek hale gelmesi Türkiye’nin dışa bağımlılığını daha azaltıcı ve kendi kendine yeter bir hale gelici noktada önemli unsurlardan bir tanesidir” ifadelerini kullandı.