Savunma şirketleri ralli yaptı: ASELSAN, dünya liginde zirveye oynuyor!

Okuma Süresi: 7 Dakika
Savunma şirketleri ralli yaptı: ASELSAN, dünya liginde zirveye oynuyor!
Doviz.com
12.07.2025 11:34

Küresel güvenlik dengelerinde yaşanan dalgalanmalar ve NATO'nun açıkladığı yeni savunma hedefleriyle birlikte, savunma ve havacılık sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin hisselerinde yılın ilk yarısında güçlü bir yükseliş yaşandı. Türkiye’nin Avrupa ile iş birliğini derinleştirmesi ve küresel güç merkezlerinde yaşanan politik dönüşümler, Borsa İstanbul’dan Frankfurt’a kadar pek çok borsada savunma sanayi hisselerini öne çıkardı.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından kıtada artan güvenlik tehditleri Avrupa devletlerini savunma yatırımlarını yeniden gözden geçirmeye zorladı. Özellikle Donald Trump’ın 20 Ocak’ta ABD Başkanlığı görevine gelmesinden sonra Avrupa’da savunma ve güvenlik politikalarında kapsamlı revizyonlara gidildi. Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte ABD ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde diplomatik tansiyon yükseldi, ABD ile Avrupa arasında ise ekonomik ve askeri stratejilerde derin görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Başkan Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna'da süren savaşın sona erdirilmesine ilişkin barış müzakerelerine Avrupa Birliği ülkelerini dahil etmedi. Bu gelişmeler yaşanırken, Avrupalı ülkeler diplomatik müzakerelerde aktif rol üstlenme arzularını dile getirdi fakat bu talepler ABD tarafından karşılıksız bırakıldı. Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile kameralar önünde yaşadığı tartışmaların ardından, Washington yönetiminin Kiev’e yönelik askeri yardımları askıya alma kararı alması Avrupa’da güvenlik reflekslerinin daha hızlı harekete geçirilmesine yol açtı.

Politik kırılmaların etkisiyle Avrupa ülkeleri kendi savunma yapılarında daha bağımsız ve güçlü bir pozisyona yönelme iradesi gösterdi. NATO üyesi ülkeler savunma harcamalarında belirgin artışlara giderken, bu gelişmeler piyasalarda savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerinde ralliye dönüşen yükselişleri beraberinde getirdi. Öte yandan Trump, mayıs ayında gerçekleştirdiği Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretlerinde 3 trilyon doları aşan yatırım ve silah anlaşmalarına imza attı. Özellikle ABD ile Suudi Arabistan arasında değeri 142 milyar doları bulan “tarihteki en büyük silah satış anlaşması”, Amerikan savunma ve havacılık şirketlerinin borsa performansını yukarı taşıdı.

NATO’dan Stratejik Harcama Taahhüdü

NATO ülkelerinin liderleri, 2035 yılına kadar gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 5’ini savunma harcamalarına ayırma konusunda mutabakata vardı. Bu karar, 32 ülkenin kolektif savunma sorumluluğunu üstlendiğini bir kez daha ortaya koydu. NATO’nun yayımladığı bildiride, "Başta Rusya'nın Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik uzun vadeli tehdidi ve süregelen terörizm tehdidi olmak üzere derin güvenlik tehditleri ve zorlukları karşısında birleşen müttefikler, Washington Antlaşmasının 3. maddesi uyarınca bireysel ve kolektif yükümlülüklerimizi yerine getirmek üzere 2035 yılına kadar yıllık GSYH'nin yüzde 5'ini temel savunma gereksinimlerinin yanı sıra savunma ve güvenlikle ilgili harcamalara yatırmayı taahhüt etmekte." ifadesi yer aldı.

Bildiride yer alan yüzde 5’lik harcama hedefinin iki temel savunma yatırımını kapsayacağı belirtilirken, müttefik ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının en az yüzde 3,5’ini “temel savunma gereksinimleri ve NATO yetenek hedeflerini karşılamak için ayırma taahhüdünde” bulunduğu açıklandı. Bu kararın ardından savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerinde gözle görülür değer artışları yaşandı. NATO Zirvesi’nin 2026 yılında Türkiye’de düzenleneceğinin duyurulması da Türkiye’nin stratejik öneminin altını çizdi.

Türkiye ve ASELSAN’ın Yükselen Grafiği

Küresel savunma stratejilerindeki yeniden yapılanma, Türk savunma sanayisinin Avrupa’da artan ilgiyle karşılanmasına yol açtı. Türkiye, sadece ekipman tedarikçisi olmanın ötesine geçerek, Avrupa’nın yeni savunma yapısında etkili bir mimar haline gelmeye başladı. Bu dönüşüm sürecinde ASELSAN, elli yıla yaklaşan tecrübesiyle Türk savunma sanayisinde önemli bir aktör olduğunu yeniden gösterdi. 2025 yılı itibarıyla BIST 100 endeksinde en yüksek piyasa değerine ulaşan ASELSAN, ihracat rakamlarını da artırmayı başardı. Şirketin, piyasa değeri açısından dünyanın önde gelen savunma sanayi şirketleri arasındaki yerini pekiştirdiği gözlendi. Son olarak ASELSAN ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı arasında, toplam tutarı 71 milyon 886 bin 91 dolar olan Yeni Nesil Ağ Tabanlı Askeri Haberleşme Sistemleri'nin tedarikine ilişkin sözleşme imzalandı. Bu gelişmeler sonucunda ASELSAN, yılın ilk yarısında yatırımcısına yüzde 100,8 oranında kazanç sağladı.

Papilon Savunma da bu dönemde yüzde 138,6 oranındaki kazancıyla öne çıkan şirketler arasında yer aldı.

Küresel Performans Tablosu

Asya’da Hindistan ile Pakistan arasında artan gerilim, bölgedeki savunma ve havacılık şirketlerinin hisselerine olumlu yansıdı. Jeopolitik risklerdeki artışla birlikte, bölge ülkelerinin savunma yatırımlarını artıracağı öngörüldü. Almanya merkezli Rheinmetall yılın ilk yarısında yüzde 183,4 kazançla küresel listede en üst sıraya yerleşti. Güney Koreli Hanwha Aerospace yüzde 159,7’lik getirisiyle ikinci sırada yer aldı. İsveçli Saab yüzde 125,8, İtalyan Leonardo yüzde 84,3, İngiliz Rolls-Royce yüzde 70,1 oranında yatırımcısına kazandırdı. Japon Mitsubishi Heavy yüzde 62,4, Fransız Dassault Aviation yüzde 55,3, İngiliz BAE Systems yüzde 54,1, Fransız Safran ise yüzde 30’luk performans sergiledi.

ABD merkezli RTX Corporation yüzde 26,2, L3 Harris Technologies yüzde 19,3, Boeing yüzde 18,4, General Dynamics yüzde 10,7, Northrop Grumman yüzde 6,5 getiri sağladı. Aynı dönemde Lockheed Martin yüzde 4,7 oranında değer kaybetti. Avrupa merkezli Lufthansa yüzde 16,4, Airbus ise yüzde 14,5 getiri elde etti. Türkiye'den Altınay Savunma yüzde 0,4 düşüşle sınırlı bir değer kaybı yaşarken, SDT Uzay ve Savunma yüzde 15,2, Otokar yüzde 15,4 ve Onur Yüksek Teknoloji yüzde 20,6 oranında düşüş kaydetti.

 

Papilon Savunma ne yapmakta?

Papilon Savunma, biyometrik kimlik doğrulama ve adli bilişim sistemleri alanında uzmanlaşmış, Türkiye merkezli yenilikçi bir teknoloji şirketidir. Parmak izi, avuç içi, iris, yüz tanıma ve DNA verileri gibi biyometrik öğelerin toplanması, işlenmesi ve analiz edilmesine yönelik yazılım ve donanım çözümleri geliştiren firma, özellikle kamu güvenliği ve adli tıp alanlarında faaliyet göstermektedir. Papilon’un ürünleri, emniyet birimlerinden cezaevi sistemlerine, hudut geçiş kontrollerinden uluslararası mülteci tespit programlarına kadar geniş bir alanda kullanılmaktadır.

Şirket, yalnızca güvenlik teknolojileri üretmekle kalmamakta; aynı zamanda yapay zekâ ve makine öğrenmesi temelli çözümlerle biyometrik verilerin daha etkili kullanılmasına öncülük etmektedir. Yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyüme hedefleyen Papilon, Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere birçok bölgede iş birlikleri yürütmekte ve teknoloji ihracatı gerçekleştirmektedir.

2025 yılının ilk yarısında Papilon Savunma’nın hisseleri Borsa İstanbul’da yüzde 138,6 oranında değer kazanarak dikkatleri üzerine çekti. Şirketin bu performansı, küresel güvenlik endişeleri ve sınır kontrol teknolojilerine yönelik talebin artmasıyla doğrudan ilişkilendirildi. Yükselen jeopolitik riskler, Papilon’un sunduğu hassas tanıma ve izleme çözümlerinin daha da önem kazanmasına neden oldu. Papilon Savunma, ileri düzey biyometrik teknolojileri ve yüksek çözünürlüklü adli sistemleriyle savunma sektörünün dijital dönüşümüne liderlik eden aktörlerden biri haline gelmiştir.

Bilinen uygulamaları veya teknolojileri ise şunlardır;

PARMATCH (Parmak İzi Karşılaştırma Sistemi)

Papilon’un geliştirdiği bu sistem, parmak izlerinin hızlı ve yüksek doğrulukla eşleştirilmesini sağlar. Adli bilişim ve kolluk kuvvetlerinin kimlik tespiti çalışmalarında etkin şekilde kullanılır.

KABIS (Kriminal ve Adli Biyometrik İz Sorgulama Sistemi)

Papilon’un en kapsamlı çözümlerinden biridir. Parmak izi, avuç içi izi ve iris verilerinin dijital ortamda sorgulanmasını sağlar. Türkiye’de Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yaygın biçimde kullanılmaktadır.

POSEIDON (Mobil Biyometrik Tarayıcı Sistemi)

Mobil uygulamalarda kimlik doğrulama için tasarlanmış bu sistem, biyometrik veri toplama işlemlerini sahada hızlı ve güvenli biçimde gerçekleştirmek üzere geliştirilmiştir. Özellikle kolluk güçlerinin kimlik kontrol faaliyetlerinde büyük kolaylık sağlar.

Face Detection & Recognition (Yüz Tanıma Teknolojileri)

Yapay zekâ destekli yüz tanıma sistemleri, hem kamu güvenliği alanında hem de özel sektör uygulamalarında kullanılır. Yüz tespiti, eşleştirme ve takibi yüksek doğrulukla sağlar.

LATENT (Gizli İz Analiz ve Karşılaştırma Sistemi)

Olay yeri incelemelerinde bulunan gizli izlerin (örneğin parmak izi) analiz edilip veritabanı ile karşılaştırılmasını sağlayan bu sistem, kriminal laboratuvarlar için özel olarak geliştirilmiştir.

Papilon AFIS (Automated Fingerprint Identification System)

Otomatik parmak izi tanımlama ve eşleştirme sistemi olan AFIS, büyük ölçekli veri kümelerinde kimlik doğrulama ve suçlu tespiti işlemlerinde kullanılır. Türkiye dahil birçok ülkede adli sistemlerin temel bileşeni haline gelmiştir.

 

ASELSAN ne yapmakta?

ASELSAN (Askerî Elektronik Sanayii), 1975 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından kuruldu. Kuruluş amacı, Türkiye'nin askeri elektronik alanında dışa bağımlılığını azaltmak ve yerli teknolojilerin geliştirilmesini sağlamaktı. Bugün ASELSAN, haberleşme sistemlerinden radar ve elektronik harp çözümlerine, savunma sistemlerinden elektro-optik teknolojilere kadar çok geniş bir yelpazede ürün ve sistem geliştiren küresel ölçekte bir savunma sanayi liderine dönüşmüş durumda.

ASELSAN, Ankara’daki Gölbaşı, Akyurt, Macunköy ve Teknokent yerleşkelerinde faaliyet göstermekte; aynı zamanda Konya, İzmir ve başka illerde de teknoloji ve üretim merkezlerine sahiptir. Uluslararası pazarda da önemli bir yer edinen şirket, 80’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir. 2025 yılı itibarıyla Borsa İstanbul BIST 100 endeksinde en yüksek piyasa değerine ulaşan savunma şirketi olmuş, yatırımcısına yılın ilk yarısında yüzde 100,8 oranında getiri sağlamıştır.

ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdiği yerli savunma teknolojilerinin yanı sıra, Avrupa ve Orta Doğu’daki ülkelerle de projeler yürütmektedir. Son olarak Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile 71 milyon 886 bin 91 dolar tutarında “Yeni Nesil Ağ Tabanlı Askerî Haberleşme Sistemleri” tedarikine yönelik sözleşme imzalamıştır. ASELSAN, hem ihracat performansı hem de teknoloji geliştirme kapasitesiyle savunma sanayinde Türkiye’nin amiral gemisi olarak konumlanmıştır.

 

 

 
REKLAMI KAPAT X