Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya’daki iltica yasalarının köklü bir şekilde değiştirilmesi yönündeki çağrılara kesin bir dille karşı çıktı. Aschaffenburg’daki Afgan saldırısı sonrası artan güvenlik endişelerine rağmen, iltica hakkının yasal ve etik sistemin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamaktan da geri durmadı. Muhalefetin aşırı sağcı AfD ile iş birliği yapma ihtimaline sert tepki göstererek, bunun Almanya için geri dönüşü olmayan bir hata olacağını da üzerine basa basa dile getirdi.
Scholz: ‘Sığınma hakkını terk edemeyiz’
Scholz, iltica hakkının Alman hukuk sisteminin ve değerler bütününün ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekmiş, Aschaffenburg’daki saldırıyı "dehşet verici, canice bir suç" olarak nitelendirerek, toplumda güvenlik konusunda büyük bir endişe oluştuğunu söylemiş ve "Vatandaşlar, sığınma hakkını kötüye kullanan suçlular nedeniyle derin bir huzursuzluk hissediyor" diyerek, saldırganın Almanya’da bulunmaması ya da en azından serbest olmaması gerektiğini ifade etmişti.
Mevcut yasal çerçevenin saldırıları önlemek için yeterli olduğunu, fakat bu yasaların uygulanmasında eksiklikler yaşandığını belirterek "Sorun, yasaların yetersiz olması değil, uygulamada yaşanan açıklar nedeniyle tehlikeli kişilerin sınır dışı edilmemesi" şeklinde konuştu.
‘AfD ile iş birliği telafisi imkânsız bir hata olur’
Almanya’da iltica yasalarının sertleştirilmesini savunan muhalefetin, aşırı sağcı AfD ile iş birliği yapma ihtimaline dair endişelerini dile getiren Scholz, bu durumu "Avrupa’da birlik bugün her zamankinden daha önemli. Trump’ın ABD’deki politikalarıyla birlikte Avrupa dayanışmasını korumamız kritik bir hâl aldı" sözleriyle eleştirirken, "Eğer biz Avrupa’nın ortak kurallarını göz ardı edersek, diğer ülkeler de aynısını yapacaktır" diyerek de durumun Almanya'nın Avrupa’daki itibarına zarar vereceğini ve domino etkisi yaratarak diğer ülkelerin de Avrupa kurallarını ihlal etmeye başlayacağını savundu.
Aşırı sağ ile siyasi iş birliğinin sonuçlarına dair Avusturya’yı örnek gösteren Scholz, "siyasi duvarlar bir kez yıkıldığında, aşırı sağın hükümete katılımının önü açılır" uyarısında bulundu..
‘Sınırları zorladık ama hukuku çiğneyemeyiz’
Scholz, hükümetin göç politikalarını sıkılaştırmak için attığı adımlara da değinerek, mevcut yasalar çerçevesinde sınır dışı işlemlerinin artırıldığını ifade etmişti.
Almanya’nın Afganistan ve Suriye gibi ülkelere suçluların iadesi için çalışmalar yaptığını ancak bunun uluslararası hukuka uygun şekilde ilerlemesi gerektiğini vurgulayarak "Suç işleyenleri yasalar çerçevesinde sınır dışı edeceğiz, hukuk devleti gerekliliği budur" dedi.
