Zincir marketlerin pazar günü kapalı olması tartışması perakende sektörünü ikiye böldü. TPF ve TESK’in mutabakat açıkladığını duyurmasının ardından TAMPF ve GDP bu karara dahil olmadıklarını açıkladı. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından gündeme getirilen ve "mutabakata varıldı" şeklinde açıklanan zincir marketlerin pazar günü kapalı olması ile ilgili tartışma büyüyor. Önce Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu söz konusu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını duyurdu, ardından da Gıda Perakendecileri Derneği bu konuda bir görüş birliği bulunmadığını açıkladı. GDP tarafından yapılan açıklamada, "Ülkemizde gıda perakendesinde faaliyet gösteren ulusal zincirlere ait 47 bin satış noktasını ve sektörde istihdam edilen 465 bin çalışanı temsil eden Gıda Perakendecileri Derneği olarak; bugün çeşitli basın yayın organlarında çıkan sektörün, zincir marketlerin pazar günü kapalı olmasıyla ilgili anlaşmaya vardıkları haberine dair bu doğrultuda bir görüş birliğimiz olmadığını kamuoyuna önemle arz ederiz" denildi. “Ekonomide onarılması güç yaralara yol açar” İrfan Donat’ın aktardığı açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: "Üyesi olduğumuz, organize perakendenin yüzde 90’ının üzerinde bir temsiliyete sahip Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu’nun da yapmış olduğu açıklama bağlamında, teknik verilerin tamamı göstermektedir ki haftanın bir günü gerçekleşecek bir kapanma hem istihdamda hem kayıtlı ekonomide oldukça büyük ve onarılması güç yaralara neden olacaktır. Yaklaşık 5 bin satış noktası ile tüm sektörü temsil etmekten uzak olan Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun, sektörü, ülke ekonomisini ve en önemlisi tüketicileri olumsuz etkileyecek bu konuda, tüm sektör adına açıklama yapmış olmasının son derece yanlış olduğunu ifade etmek isteriz." Ekonominin daha da güçlenmesi gereken bir dönemde, daha çok çalışmak yerine çalışma gününü azaltıcı bir tavsiyede bulunulmasının ve bunun etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmemesinin kabul edilebilir olmadığı kaydedilen açıklamada, "Mevcut durumda işletmeler, haftanın 7 günü faaliyet göstermek üzerine kurulu bir sistem yürütmekte, çalışan sayılarını da buna göre ayarlamaktadırlar. Haftanın bir günü kapatma hali, dolayısı ile daha az istihdam ya da küçülme anlamına gelecektir. Bu, sadece perakendede değil doğrudan ve dolaylı olarak perakende sektörü ile etkileşim içerisinde olan başta üretim ve lojistik sektörleri olmak üzere birçok sektörde de istihdamın azalmasına neden olacaktır. Haftada bir gün kapalı kalmak, sadece mağaza istihdamında yüzde 14 seviyesinde bir azalmayı getirecektir. Tedarik zinciri ve tüm paydaşlar düşünüldüğünde olası istihdam kayıpları çok daha yüksek olacaktır. Çalışma günlerine gelecek bir kısıtlama, tedarik zincirinde de önemli bir aksamaya sebebiyet verecektir. Özellikle hızlı tüketim ürünlerinde zincirin bozulması, ürün kayıpları noktasında dünya ortalamalarının çok üzerinde kayıplarımız olduğu göz önüne alındığında üreticiler, tüketiciler ve enflasyon etkileri olarak ekonomiyi olumsuz etkileme potansiyeli taşımaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu. “Dijitalleşme gerçeği göz ardı edilemez” Alışveriş günlerinin kısıtlanmasının tüketici mağduriyetine sebep olacağı da kaydedilen açıklamada, bu şekilde tüketicinin, ürünlere daha uygun fiyatlarla ulaşma, farklı alternatif ve çeşitlilik içinde seçme haklarının elinden alınacağı savunuldu. Online satış kanallarının artan payına vurgu yapılan açıklamada, "Bu, özellikle ekonomik yönden alım gücü düşük olan tüketicinin son derece aleyhine bir durum ortaya çıkarmış olacaktır. Ayrıca, kısıtlama önerilirken; günümüzde dijitalleşmenin geldiği noktada, haftanın 7 günü, günün 24 saati internet üzerinden alışveriş yapılabildiği gerçeği de göz önünde bulundurulmalıdır." denildi. [news_id:796541]