TCMB Başkanı Karahan’dan “yeni banknot ve asgari ücret" sorularına yanıt

Okuma Süresi: 5 Dakika
TCMB Başkanı Karahan’dan “yeni banknot ve asgari ücret
Doviz.com
07.11.2025 12:23

Enflasyon raporu sunumunun ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan TCMB Başkanı Fatih Karahan, asgari ücretten yeni banknotlara kadar pek çok konuda merak edilenlere yanıt verdi. İşte detaylar..

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın son enflasyon raporunu açıkladı.

Fatih Karahan, yılın 4. ve son enflasyon raporunda, Merkez Bankası’nın 2025 sonu için enflasyon tahmini aralığını yüzde 25-29'dan yüzde 31-33'e yükselttiğini, 2026 tahmin aralığının ise yüzde 13-19 bandında korunduğunu duyurdu.

Toplantının ardından TCMB Başkanı Fatih Karahan'a yöneltilen bazı sorular ve yanıtları şunlar oldu:

Euro'nun değer kaybının sürmesi durumunda, kontrol ettiğiniz taraf olan dolar tarafında sepet kalibrasyonu planlıyor musunuz? Yoksa ihracatçının kur nedeniyle kötüleşmesi ihtimalini enflasyonu önceleyerek göz ardı etmeyi mi planlıyorsunuz?

Bizim kurun yönünün etkilemeye yönelik bir alım satımımız söz konusu değil. Döviz piyasasındaki aşırı oynaklıkları yönetmek için işlem yapıyoruz.

Rekabetçilik tarafında şunu söyleyebiliriz: İhracatın temel belirleyicisi dış talep. Talep yoksa rekabetçiliğin anlamı yok. Reel kurun etkisi sınırlı. Yurt dışı talep çeşitli sebeplerden düşük seyrediyor. Euro’da yaşanan artış rekabetçilik açısından ihracat görünümünü destekliyor. Dolar ve Euro’daki artışlar rekabetçiliğin arttığını gösteriyor.

İhracat performansında ya da turizm gelirlerinden bir bozulma görmüyoruz. Sektörler arasında ciddi farklılıklar olabiliyor. Emek yoğun sektörlerde bozulma olabiliyor. Belli sektörler üzerinden kur politikasını değiştirmeyi doğru bulmuyorum.

Bu yıl hedefle tahmin arasında ayrışma var, özeleştiri yapılsa indirim döngüsünde bir hata yaptığınızı düşünüyor musunuz?

Eylül enflasyonu beklentilerin üzerinde geldi. Dezenflasyon sürecinin durdurduğu yönünde karamsar bir hava oluştu piyasada. Bu daha çok gıda ve eğitim kaynaklıydı. Gıdanın etkisi devam ediyor. Mevsimsel olarak giyim enflasyonu her yıl etkili oluyor. Gıda ve giyimden ciddi etki geliyor. Aylık bazda ciddi mevsimsellik söz konusu. Birkaç aylık veride 4’ün altına geldiğini görüyoruz. Olumlu bir görünüm arz ediyor. Yüzde 2’de bir katılık devam ediyor. Trend enflasyon daha olumlu ama 2 civarında bir katılık olduğunu söyleyebiliriz. Dezenflasyonda durma değil yavaşlama söz konusu.

Bir önceki toplantıda ara hedef kavramını ortaya koymuştuk. Enflasyon görünümü bozulduğunda para politikasının kalibre edilmesi gerekiyor. Bunu faiz indirimlerine ara vererek ya da indirimlerin adım büyüklüğünü azaltarak yapabilirsiniz.

Eylül ayına baktığımızda durmayı gerektirecek bir bozulma görmedik. İkincil etkiler olabileceği için adım büyüklüğünü küçülttük. Metnimizde bu ifadeyi koymuştuk, önceki sunumla tutarlı. Baktığımızda piyasa fiyatlaması 2026 yıl sonu faizi 2,5 puan yukarı kaydı. Daha fazlası gerekirse yapmaya hazırız.

25 Ekim’den bu yana motorinde 5 TL’nin üzerinde artış var. Enflasyon üzerinde enerji tarafından bir risk var mı?

Belirsizliklerin çok arttığı bir dönemden geçtiğimizi not etmek gerekiyor. Çok önemli değişimleri tahminlere yansıtmamız gerekiyor.

Enflasyonda iki yönlü risk mevcut, bunlara politikamızda dikkat ediyoruz. Jeopolitik riskler de son dönemde öne çıkıyor. Tahminlerimizde piyasanın ima ettiği öngörüleri de hesaba katıyoruz.

Likidite adımlarıyla ilgili tahvil alımlarını en son nisanda yapmıştınız. Bir daha lazım olmadı. Farklılık bekliyor muyuz?

Tahvil portföyü tarihsel ortalamaların oldukça altında. Nisanda durum farklıydı. APİ işlemleri için tahvil alımı önemli. Alım yapmazsak, APİ portföyümüzün büyük oranını kaybetme söz konusu. 3 yıl içinde itfa olacak kıymetlerin yenilenmesi gerekiyor. Piyasa koşullarını bozmayacak şekilde hareket edeceğiz. PPK metni yayınlıyoruz.

İletişim politikasını öneminin artacağı bir dönem olacak. Toplantılarda artış olabilir mi?

Farklı ve çeşitli kesimlerle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Bankalarla ve reel sektörle bir araya geliyoruz. Portföy şirketleriyle de bir araya gelmeye başladık. Her PPK sonrasında olmayabilir ama ekonomistlerle de çalışmalarımız olacak.

Kariyerinize başladığınız New York’ta başladınız. Orada seçimlerde öne çıkan konu kira oldu. Maaşlı çalışanların kira sorunlarıyla ilgili, atalet sorunuyla ilgili farklı bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Ücret konusunda belirleyici ya da tavsiye veren konumda değiliz. Burada ilgili bir kurum var ve o kurul çalışmalarını yürütecek. Kendi çalışmaları sonucunda da bunu açıklayacak. 

Bizim için önemli olan yüksek enflasyonun ücretleri reel olarak eritmesi. Enflasyonla mücadele aslen düşük gelir kesiminin alım gücünü iyileştirmesi.  Kira konusunda, para politikasının kiraya etkisi gecikmeli ve sınırlı. Kiralar yenilirken daha düşük bir orandan güncelleniyor. Geçen yıl yüzde 113’tü bu yıl yüzde 65. Yüksek ama düştü. Arz-talepte bir dengesizlik var. Giderilmesi gerekiyor. Bunlara yönelik adımlar atılırsa iyileşebilir. Beklentiler de önemli rol oynuyor. Tüm iletişim kanallarını aktif kullanarak dezenflasyon mesajını vermeye çalışıyoruz.

Yeni banknot için adım atmayı planlıyor musunuz?

Nakit kullanımıyla ilgili daha önce de açıklamalarımız oldu. Bu kararları verirken teknik ihtiyaca bakıyoruz. Ama mevcut durumun sebep olduğu kayıt dışılığın azalmasından da memnun oluyoruz.

Kredi büyümesinin önemli bir kısmı kredi kartları kaynaklı. Bu verileri daha iyi takip etmemizi sağlıyor. Buradaki kullanımın hepsini bireysel kredi olarak değerlendirmek mantıklı değil. Sadece ödeme alışkanlığındaki değişime işaret ediyor. Ancak, bu durum, kayıt dışılığın azalmasını sağladığı için memnuniyet duyuyoruz.

Ana eğilim, uzun süredir katılık gösteriyor. Böyle bir ortamda faiz indirimini sürdürdünüz. Reel faizin servet etkisinden kaçınmaya mı çalışıyorsunuz?

Faizin enflasyonist olup olmadığı; enflasyon verileri beklentilerden kötü gelince konu öne çıkıyor. Servet etkisi, hane halkının servet kompozisyonun ciddi bir değişim oldu. Servet etkisi varsa altın ve konut fiyatlarından geliyor. Konutta reel etki uzun süredir düşüyor. Yastık altı büyüklüğü 400-500 milyar dolar seviyesinde. 100 milyar ya da daha fazla servet etkisi söz konusu. Faizi alan kadar veren de var. Bankacılık kesiminin ödediği net faize bakmak gerekiyor. Bunu tüketim harcamalarını öne çıkarmasını çok makul bulmuyorum. Faiz ödemeleri nette sıfır olsa dahi alan ve veren kesimin farklarıyla etkisinden bahsedebiliriz. Örneklere baktığımızda faiz ödeyen kesimin harcama davranışlarının daha yüksek olduğunu görüyoruz. Nette sıfır olduğundan artırıcı bir etkisi olduğunu düşünmüyorum.

Altının rezervler içinde etkisi artıyor. Ağırlığın artmasına müdahale eder misiniz?

(Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan) Rezerv artışına baktığımızda brüt rezervler 60 milyar dolarlık artış gerçekleşti. Bu altın etkisinin 47 milyar olduğunu görüyoruz. Nette daha kısıtlı bir etki var. Dalgalanmalara karşı oynaklığı azaltacak şekilde yapmak tüm merkez bankalarının görevi. Enstrüman çeşitliliğine sahibiz. Rezervlerin artışıyla birlikte tarihsel ortalamalara yakınsamasını bekleriz.

İLGİLİ HABER Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahmin aralığını yükseltti TCMB Başkanı Fatih Karahan, yılın 4. Enflasyon Raporu sunumunda, Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflerini açıkladı.
REKLAMI KAPAT X