(DHA) – ABD merkezli Forbes dergisi yazarı Kenneth Rapoza'a göre, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının sonuçlarından en çok Güney Kore, Brezilya ve Şili etkileniyor.
Rapoza, Forbes’da yayınlanan yazısında, küresel ticari gerilimler nedeniyle Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2019 küresel ekonomik büyüme öngörüsünü yüzde 3.2’e düşürdüğünü anımsatarak, Çin ile süren ticaret savaşına karşın, ABD ekonomisinin büyümeyi sürdürdüğünü vurguladı.
ABD ekonomik büyümesi karşısında ticari gerilimlerin Çin ekonomisinde durgunluğa neden olduğunu vurgulayan Rapoza, Çin’in yanında, ülkenin önde gelen ticaret ortakları olan Güney Kore, Brezilya ve Şili’nin ABD ile herhangi bir ticari anlaşmazlığı bulunmamasına karşın, bu ülkelerin söz konusu gerilimlerden en çok etkilenen ülkeler olduğunu öne sürdü.
Rapoza, Çin’in en büyük bilgisayar bileşenleri tedarikçisi olan Güney Kore ekonomisini en çok etkileyen durumun ABD ve Huawei anlaşmazlığı olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Huawei, Çin’in ve dünyanın önde gelen telekomünikasyon sistemleri üreticisi ve akıllı telefonlarında ağırlıklı olarak ABD’den aldığı mikroçiplere güveniyor. ABD ve Huawei arasındaki gerilimler azalmış olmasına karşın, Güney Kore teknoloji sektörü, dalgalanmalarla mücadele ediyor.
"Bunun yanında, Çin’deki üretim nedeniyle Samsung gibi Güney Kore merkezli şirketler artan bir rekabetle karşı karşıya kalmış durumda; çünkü, yavaşlayan Çin ekonomisi, Güney Kore’nin 203 milyar dolar değerindeki Çin ihracatının tehlikeye girmesi anlamına geliyor."
Rapoza, Brezilya’nın da çelik yapımında kullanılan demir cevheri peletlerinden, soya fasulyesine, Çin’in en büyük emtia sağlayıcılarından biri olduğuna dikkat çekerek, şunları yazdı:
"Brezilya, Çin’e yapılan 3 milyon ton soya fasulyesi ihracatını bu yıl listeden çıkarmak zorunda kalabilir. Çin hükümeti, ABD’den en az 3 milyon ton soya fasulyesi ithalatı yapılmasını onayladı; bu da, Brezilyalı çifrtçilerin zararına oldu."
Şili’nin de, özellikle bakır olmak üzere Çin’in önde gelen metal ihracatçısı olduğunu anımsatan Rapuza, "Çin’de azalan sabit varlık ve inşaat yatırımları, ülkeye Şili’den yapılan bakır ithalatının azalması anlamına geliyor" diye uyardı.
İleriye dönük olarak söz konusu ülkelerin karşı karşıya kalacağı en büyük risklerin başında ABD ve Çin ticari görüşmelerinin durması olduğuna işaret eden Rapuza, ticari görüşmelerin durmasının Brezilya’dan Çin’e daha fazla soya fasulyesi ihracatı yapılması gibi olumlu ya da Çin’in teknoloji üretiminde iç pazara dönmesi gibi olumsuz sonuçları olabileceği uyarısı yaptı.
Bunun yanında ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) gelecek faiz kararına da değinen Rapuza, "Ticari gerilimlerin dışında, Fed’in faiz indirimi kısa süreli bir durgunluğa yol açar fakat yine de belirsiz Çin ekonomik görünümünü baskılayabilir" diye ekledi.