Yüsek fiyatlar sebebiyle kafe ve restoranlar için hafta sonu başlatılan boykot sonrasında restoranlarda herhangi bir düşüş yaşanmadığını belirten sektör temsilcileri, “Suçlu biz değiliz, enflasyondur” dedi. İş insanları, alım gücünün düşmesi nedeniyle artık her şeyin pahalı hale geldiğini söyledi.
Ekonomim’den Yener Karadeniz’in aktardığına göre son dönemde sıkça tartışılan ve geçen hafta sonu boykot boyutuna taşınan restoranlarda yeme içmenin maliyeti, İstanbul Ticaret Odası (İTO) meclisine de taşındı.
İTO 17. Restoran ve Yiyecek İçecek Meslek Komitesi Başkanı Ebru Koralı, sektörün uzun süredir haksız yere töhmet altında bırakıldığını savunarak, “Kötü olan biz değiliz kötü olan enflasyondur.” dedi.
Bu durumu son yıllarda maliyetlerde meydana gelen değişimler ile anlatan Koralı, “Restoranların giderlerinde satılan malın maliyeti yüzde 33, personel gideri yüzde 30, enerji gideri (daha önce arada kaybolurdu hiç hesaplamazdık) yüzde 10, kira yüzde 10 ve diğer giderler yüzde 5… Geriye kalan yüzde 12’lik kısım ise vergi öncesi brüt kar! Restoranlar çok kazanıyor diyorlar ya; o çok kazanmak yüzde 12’nin içinde. Bazı restoranlarda bu rakam yüzde 7-8’e düşüyor. Bizim sektörümüzde tablo budur. Elbette haksız kazanç sağlayanlar var. Oralara ben de gitmiyorum, gidiyorsam da kabul ediyorum. Siz de seçiminizi yaparken doğru düzgün, güvenilir işletmelere gidin” diye konuştu.
Aynı zamanda Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Genel Sekreteri de olan Ebru Koralı ise İTO meclis toplantısında yaptığı konuşmada, restoranların her sene Bodrum’da uygulandığı iddia edilen yüksek lahmacun fiyatları ile de gündeme geldiğini hatırlatarak, “Ben, hiçbir sene o fiyata lahmacun yemedim. Kişisel tercih olan bir durum bu. Kötü olan biz değiliz, kötü olan enflasyon. Gıda enflasyonunda 70’lerdeyiz. Bizden sonra gelen ülke yüzde 7’lerde. Onun için bunun faturasını restoranlara çekmek doğru değil. Burada hep birlikte planlanması gereken bir realite var. Ama biz günah keçisi olduk, biz boykota uğradık. Kasap döner sap döner, gün gelir hesap döner.”
"Restoranlar hala dolu"
Son zamanlarda Türkiye’de yaşanan pahalılık durumu, restoranlara da yansımış ve işletmeler, menülerde fahiş fiyat uygulamakla suçlanmıştı. Söz konusu gelişmeye paralel olarak tepkisini göstermek isteyen sosyal medya kullanıcıları, #fahişyemeğeboykot hashtagiyle hafta sonu uygulanmak üzere kampanya başlatmıştı.
MTM Medya Takip Merkezi verilerine göre sosyal medya kullanıcıları, bu konuda 200 bini aşkın paylaşım yaptı.
Peki haftasonu başlatılan boykot, başarıya ulaştı mı?
Konuyla ilgili görüşülen restoranlar ise işletmelerde doluluk oranında herhangi bir düşüş yaşamadıklarını dile getirdi.
"Alım gücü düştüğü için her şey çok pahalı geliyor"
Sektör temsilcilerinden Hasan Yeşilyurt ise hafta sonu yapılan boykot sonrasında restoranlarda herhangi bir düşüşün gözlemlenmediğini belirterek, "İnsanlar gıda enflasyonunun da hayat pahalılığının da farkındalar. O nedenle boykot sosyal medyada biraz abartıldı ama etkili olmadı” diye konuştu.
Yeme-içmenin harcamalardaki payı geriliyor
Her ne kadar restoranlar iş yapmaya devam etse de toplam harcamadan aldıkları payda ise önemli oranda bir düşüş yaşanıyor. Merkez Bankası verilerine göre toplam yeme ve içmenin banka kartı ve kredi kartı harcamasından aldığı pay sürekli yüzde 5’in üstünde ve hatta kimi ayda yüzde 6’nın üzerinde iken söz konusu rakam son aylarda gerileme gösteriyor.
Ocak ayında 801 milyar TL olan toplam banka ve kredi kartı harcamasından 47,7 milyar TL harcama ile yüzde 5,95 pay alan yemek harcaması, şubat ayında 914 milyar TL’lik toplam harcama içinden 52,7 milyar TL ile yüzde 5,77 pay aldı. Mart ayına gelindiğinde ise söz konusu harcama miktarı 63,9 milyar TL ile rekor düzeye yükselse de toplam harcamadan alınan pay yüzde 4,98 ile ilk kez yüzde 5 sınırını altında kaldı.
Lokanta ve oteller fiyat artışında zirvede
Ağırlık restoranlarda olmak üzere restoran ve otellerin enflasyon sepetindeki payı yüzde 8,1739 seviyesinde bulunuyor. Söz konusu oran ile restoran ve oteller gıda, konut ve ulaştırmanın ardından enflasyon sepetinde en fazla ağırlığı bulunan 3. ana harcama grubu olarak öne çıkıyor.
Bu ana harcama grubunda mart ayında yıllık enflasyon yüzde 94,97 olarak gerçekleşti ve söz konusu kalem fiyat artış hızında en yüksek ikinci grup olarak zirveyi zorladı. Geçen yılın aynı döneminde söz konusu kalemde meydana gelen yıllık fiyat değişim oranı yüzde 70,73 olarak gerçekleşmişti ve bu oran restoran ve otelleri fiyat artış hızında zirveye yerleştirmişti. Sonraki aylarda lokanta ve oteller, 12 ayın çok büyük kısmında en yüksek fiyat artışına sahne olan kalem olmuştu.