İşini belli bir yere bağlı kalmadan uzaktan yapan ve dünyada Kovid-19 ile sayıları bir anda 40 milyonu aşan "dijital göçebeler" ülkeler için önemli bir gelir kapısı olarak görülürken, söz konusu yarışın aktörleri yılda yaklaşık 123 bin dolar kazanıyor.
Bilim, sanayi, teknoloji gibi katma değeri yüksek alanlarda yarış halinde olan ülkelerin yeni rekabet alanı, son yıllarda artan sayılarıyla ekonomik faydaları gittikçe artan dijital göçebeler oldu.
Dünyada sayıları salgınla 40 milyonu aşan "dijital göçebeler" ülkeler için önemli bir gelir kapısı olarak da görülüyor.
Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneğinden (GİGDER) verilen bilgiye göre, Eylül 2021'de 21 olan dijital göçebe vizesi veren ülke sayısı 15 Nisan itibarıyla 58'e ulaştı. 30'a yakın ülke de vizelerini teşviklerle güncellemek için çalışıyor.
Geçen yıl Seyşeller, İspanya, Brezilya, Güney Afrika ve Estonya agresif teşvikler açıklarken, 30'a yakın ülke de vergi ve oturum avantajları ile 40 milyon "paralı göçmeni" çekmek için bu yarışa girme peşinde.
Türkiye de bu kapsamda yakın zamanda dijital göçebe vizesini devreye aldı. Türkiye, 32 Avrupa ülkesi ile Amerika, Kanada, Rusya, Ukrayna ve Belarus'tan 21-55 yaş arasında, en az 6 ay geçerli bir pasaport, üniversite diploması veya denk belgesi ve dijital göçebe olarak çalışıldığını kanıtlayan belgelerle başvuruları kabul etmeye başladı.
"Dijital göçebelerin yüzde 80'i 3 ila 9 ay arasında bir yerde kalıyor"
Konuya ilişkin bilgi veren GİGDER Başkanı Bayram Tekçe, bu yarışa Türkiye'nin daha rekabetçi girmesi gerektiğini söyledi.
Dünyada çalışma veya öğrenci vizesi olana oturum izni verildiğini anımsatan Tekçe, şunları söyledi:
"Şimdi dijital göçmenlerle birlikte hükümetlerin paketleri de her geçen ay daha cazip hale gelmeye başladı. Dünya ile yabancıya konut satışında girdiğimiz yarış gibi dijital göçebeler konusunda da yarışa girmemiz gerekiyor. Nitekim Flexjobs'un araştırmasına göre, insanların yüzde 54'ü tam zamanlı olarak uzaktan çalışmak istiyor. Keza aynı araştırmaya göre, çalışanların yüzde 63'ü, bir işte en önemli olanın uzaktan esneklik olduğunu belirtiyor. BCG Henderson Institute araştırmasına göre ise çalışanların yüzde 24'ü, mevcut ofis tabanlı işlerinden memnun olmadıklarını hissediyor. Son araştırmaya göre, dijital göçebeler yılda yaklaşık 123 bin dolar kazanıyor. Dijital göçebelerin yüzde 80'i 3 ila 9 ay arasında bir yerde kalıyor ve üçte ikisi evli. 2030'da 60 milyonu aşması beklenen bu kitleyi çekersek sadece harcama yapmalarını sağlamayız, aynı zamanda başta gayrimenkul olmak üzere pek çok alanda yatırım yapmalarını da sağlarız. Doğrudan yatırıma bu açıdan da bakmak faydalı olacaktır."
Tekçe, Türkiye'nin konut stokunu pazarlamanın ve teşviklerle bunu desteklemenin ülkeye doğrudan yatırım getirmek adına da önemli bir hamle olacağını söyledi.
"Ülkeler dijital göçebe vizesi yarışına girdi"
Dijital göçebeler üzerine akademik araştırmalar gerçekleştiren Finlandiya'daki Eastern Üniversitesinden araştırmacı Olga Hannonen, halihazırdaki dijital göçebelerin neredeyse yarıya yakınını Amerikalıların oluşturduğuna dikkati çekerek, 2030'da 60 milyonu yakalaması beklenen rakamın 2050'ye kadar çok daha yüksek bir popülasyona ulaşacağını öngördüklerini kaydetti.
Hannonen, "Tam da bu sebeplerle ülkeler dijital göçebe vizesi yarışına girdi. Estonya 2020'de buna öncülük ediyordu, şimdi birçok ülke takip ediyor. Dijital göçebe vizelerinde ülkelerin şart koştuğu en önemli 2 nokta, başvuru ücreti ve istenilen minimum kazanç tutarı." dedi.
Bazı ülkelerin Dijital Vize Şartları ise şu şekilde: