Son günlerde yükselişiyle yatırımcıların odağını çevirdiği kripto para sektöründe bazı yatırımcıların altın yatırımları dikkat çekiyor. Peki, kripto paralarla altına nasıl yatırım yapılır, yatırımın avantaj ve dezavantajları nelerdir? İşte detaylar...
Tarih boyunca yüksek enflasyon ve kargaşa dönemlerinde altın her zaman yatırımcılar için sığınacak bir güvenli liman oldu. Güvenli liman özelliğiyle altına olan talep ise teknolojinin gelişmesiyle farklı boyutlar kazandı.
Buna göre yatırımcılar ilk olarak altını fiziki olarak almalarının ardından daha sonra altın yatırım fonları üzerinden de değerli metale yatırım yapabiliyordu. Kripto paraların hayatımıza girmesiyle altın yatırımına da alternatif bir yol geldi.
Altına endeksli token nedir?
Altına endeksli kripto para birimleri kullanıcıların fiziksel depolama ve saklama konusunda endişelenmelerine gerek kalmadan altın satın almalarına, takas etmelerine olanak tanıyan bir türev varlık sınıfıdır.
Altın endeksli kripto para birimleri altın ile ilgili taşıma, transfer edilebilirlik ve ilgili likidite azlığı ile ilgili sorunları da ortadan kaldırmaktadır.
Aslına bakıldığında altın endeksli kripto para birimleri genel finans piyasalarındaki altın ETF’lerine ve CFD’lere karşılık gelmektedir. Buna göre, kripto para piyasasında da fiyatı altına sabitlenmiş çok sayıda token bulunmaktadır.
Altın endeksli kripto paralara yatırım yapmanın artıları ve eksileri nelerdir?
Diğer her alanda olduğu gibi, altına dayalı token’lara yatırım yapmanın da bazı avantaj ve dezavantajlar bulunmaktadır. İşte altına endeksli token’lara yatırım yapmanın başlıca avantaj ve dezavantajları:
Altın endeksli token’ların avantajları
Altın endeksli kripto para birimlerinin çoğu Ethereum ağında ERC-20 token’ı olarak geliştirilmiştir. Bu nedenle kolaylıkla merkezi ve merkezsiz borsalara transfer edilebilir ve alınıp satılabilirler.
Ayrıca bir borsaya erişimi olan kullanıcılar, istedikleri zaman altın endeksli kripto para birimlerini alıp satabilir.
Altın endeksli kripto para birimlerinin diğer bir avantajı ise bölünebilmeleri ve parçalara ayrılabilmeleri. Yani yatırımcılar bu yolu kullanarak daha küçük miktarlarda altın alımı yapabilmektedir.
Altına sabitlenmiş token’lar ayrıca fiziksel altının aksine, kripto para birimleriyle yaygın olarak ilişkilendirilen bazı başka avantajlara da sahip. Bunların başında ise kolayca depolanması ve transfer edilebilmesi gelmektedir.
Altın endeksli token’ların dezavantajları
Altın endeksli kripto para birimleri türev ürünü olmaları nedeniyle bazı riskler de taşımaktadır. Bunlardan ilki, yatırımcıların token’ların sabitlendiği altın üzerinde doğrudan mülkiyete sahip olmamasıdır. (Fiziksel geri ödemeye izin veren bazı projeler bulunuyor.)
Ayrıca altın endeksli kripto para projeleri, fiziksel altının depolayan merkezi hizmet sağlayıcılara güveniyorlar. Bu da hizmet sağlayıcılarda oluşabilecek bir sorunun fiyatlara yansımasına sebep olacak diğer bir dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yatırımın bir diğer dezavantajı ise altın destekli kripto para birimlerinin birçoğunun ERC-20 tabanlı token’lar olduğundan, token’ın her alım - satım veya transfer işleminin yüksek gas ücretlerine yol açabilmesidir.
Altın endeksl token’ların belki de yatırımcılar için en önemli dezavantajı ise geleneksel finans sisteminde bulunan altın sözleşmeleri (CFD’ler) ile karşılaştırıldığında, altın endeksli kripto para birimlerinin likiditesinin oldukça az olmasıdır.
Bu token’ların CFD’lerden bir diğer farkı da akıllı sözleşmelerin saldırılara karşı daha fazla risk altında olmasıdır.
