Uluslararası yatırım kurumları, Çin'in bu yılki ekonomik büyümesine ilişkin tahminlerini yükselttikçe, küresel piyasaların Çin ekonomisine olan güveni de artış göstermeye başladı.
Küresel piyasalarda Çin'in küresel toparlanmanın başlıca itici gücü olacağına dair görüş giderek yaygınlaşırken, Çin ekonomisinin küresel büyümeye en büyük katkıyı sağlayan ülke haline geleceği öngörülüyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan son Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, Çin'deki büyümenin 2023 yılında bir önceki tahmine göre 0,8 puan artarak yüzde 5,2'ye yükseleceği ve Çin'in ekonomik büyümesinin küresel büyümenin yaklaşık dörtte birine katkıda bulunacağı öngörüldü.
Birleşmiş Milletler'in son raporunda ise Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 4,8 oranında büyüyerek Doğu Asya'daki ekonomik toparlanmaya öncülük etmesinin beklendiği belirtildi.
Ayrıca aralarında Morgan Stanley, Goldman Sachs, HSBC ve JPMorgan'ın da bulunduğu birçok uluslararası yatırım kuruluşu da Çin'in 2023 yılındaki ekonomik büyümesine ilişkin tahminlerini yükseltti.
Amerikan haftalık dergisi Barron's ise Çin'deki açılmaların tüm dünya için itici bir güç olabileceğini paylaştı.
Tüm bu görüşler ışığında emtia fiyatlarını nispeten düşük bir seviyede tutan Çin'in, uluslararası kitleler üzerinde hakimiyet kurmaya başladığı fikri artış gösterdi.
Diğer gelişmiş ülkelerde ise geçtiğimiz yıl bazı ülkeler enerji ve gıda fiyatlarının yükselişine tanık olmuştu. Örneğin, Aralık 2022'de tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık bazda ABD'de yüzde 6,5, Euro Bölgesi'nde yüzde 9,2 ve Birleşik Krallık'ta yüzde 10,5 artış gösterdi.
Dünyanın önde gelen ekonomileri ise bu yüksek enflasyonla başa çıkmak için faaliyetlerini daraltmayı göze alarak yüksek faiz artışlarına gitti. Son olarak enflasyonu düşürmek için ABD Merkez Bankası gösterge faiz oranını çeyrek puan arttırmış, Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası da faiz oranlarını 50 baz puan arttırmıştı.
Buna karşılık Çin'in emtia fiyatları genel olarak istikrarlı bir seyir izledi. Ülkenin TÜFE'si 2022'de bir yıl öncesine göre sadece yüzde 2 artış gösterdi.
BRICS Yeni Kalkınma Bankası Başkan Yardımcısı Leslie Maasdorp, Çin'in geniş bir mali alana sahip olduğunu ve bu sayede toparlanmanın ardından ekonomisini daha iyi adapte edebileceğini söyledi.
Çin bu sebeple 1,4 milyarı aşan nüfusu, 12.000 doları aşan kişi başına düşen GSYH'si ve 400 milyon orta gelirli çalışanıyla dünyanın en fazla gelecek vaat eden ülkesi konumunda bulunuyor.
Ülke ayrıca daha proaktif bir dışa açılma stratejisi izlerken, yüksek standartlı serbest ticaret alanlarından oluşan küresel odaklı bir ağ kurmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Çin temsilcisi Tamas Hajba, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Çin'in büyük bir pazara sahip olduğunu ve sürekli olarak iş birliklerini genişlettiğini söyledi. Hajba, ülkenin ekonomik büyümesinin hem küresel hem de bölgesel büyüme için bir dengeleyici olacağını da sözlerine ekledi.
Çin küresel piyasalarda şu an dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak yerini koruyor.
