Trump'ın açtığı dosyayı Musk kapatmıyor: Epstein tartışması büyüyor

Okuma Süresi: 4 Dakika
Trump'ın açtığı dosyayı Musk kapatmıyor: Epstein tartışması büyüyor
Doviz.com
21.07.2025 09:27

ABD Başkanı Donald Trump, Adalet Bakanlığı'nın Epstein davasına dair büyük jüri ifadelerini yayınlamaya yönelik resmi başvurusuna rağmen, belgelerin açıklanmasının kamuoyundaki memnuniyetsizliği sona erdirmeyeceğini belirtti. Trump, bu talepleri dile getirenleri “belâ çıkarmaya çalışanlar” ve “radikal solun delirmiş unsurları” olarak tanımladı.

Trump’tan Açıklama: “Mahkeme Onayı Olsa Bile Bu İnsanlara Yetmeyecek”

Başkan Donald Trump, hüküm giymiş cinsel suçlu Jeffrey Epstein hakkında yürütülen federal soruşturmalar kapsamında Adalet Bakanlığı'nın 6 Temmuz 2025 tarihli dosya yayınlamama kararının ardından gelen sert eleştiriler üzerine sosyal medya üzerinden açıklamalarda bulundu. Trump, “Jeffrey Epstein ile ilgili tüm büyük jüri ifadelerinin, yalnızca mahkeme onayı şartına bağlı olarak, yayınlanmasını Adalet Bakanlığı’na ben söyledim” diyerek şeffaflıktan yana olduğunu vurguladı fakat aynı paylaşımda, sürecin kamuoyunu ikna etmeyeceğini belirttiği cümle dikkat çekti: “Mahkeme tam ve sarsılmaz onayını verse bile, bu talepleri dile getiren belâcılar ve radikal solun delirmiş unsurları için hiçbir şey yeterli olmayacak. Her zaman daha fazlası, daha fazlası, daha fazlası olacak.” Trump bu ifadelerle, belgelerin açıklanmasının kamuoyunun taleplerini karşılamayacağını ima etti.

Adalet Bakanlığı Hamlesi: “Kurbanları Korumak Önceliğimiz”

Trump’ın bu açıklamaları yapmasından kısa süre önce Adalet Bakanı Pam Bondi ve Yardımcısı Todd Blanche tarafından imzalanan resmi belgede, büyük jüri ifadelerinin kamu yararı kapsamında yayınlanmasının istendiği belirtilmişti. Bu başvuruda, New York Güney Bölgesi Başsavcılığı ile iş birliği içinde kurbanlara ait bilgilerin ve kişisel kimlik verilerinin uygun şekilde sansürleneceği ifade edildi. Dilekçede şu vurgu yer aldı: “Bu süreçteki şeffaflık, yasalar kapsamında kurbanları koruma yükümlülüğümüzün önüne geçmeyecek.”

2022 yılında cinsel istismar ve insan ticareti suçlarından 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Epstein’ın eski ortağı Ghislaine Maxwell ile ilgili belgelerin de kamu yararı kapsamında değerlendirildiği dilekçede açıkça belirtildi. Mahkemeden, bu davaların kamuoyunun ilgisini hak ettiği sonucuna varması ve var olan gizlilik kararlarını kaldırması talep edildi.

Trump’ın Geçmişi, Belgelerin Etkisi ve Jüri İfadelerinin Sınırları

Jeffrey Epstein ile geçmişte sosyal ilişkiler içerisinde bulunduğu bilinen Trump, Epstein’ın 2019 yılında tutuklanmasından sonra kendisiyle uzun süredir görüşmediğini açıklamış ve aralarının 15 yıldır açık olduğunu söylemişti. Epstein’in özel jetine dair uçuş kayıtlarında Trump’ın adının birkaç kez geçtiği bilinse de, Başkan Trump söz konusu davayla bağlantılı herhangi bir suçla itham edilmemişti.

Bu süreçte eski bir federal savcı olan Sarah Krissoff, büyük jüri ifadelerinin kamuoyunun beklentilerini karşılamayabileceğine dikkat çekti. “Büyük jüri ifadeleri, tüm dava dosyasına kıyasla oldukça sınırlı olacak. Bu yalnızca davayla ilgili savcıların önemli gördüğü kısımların yer aldığı üst düzey bir özet – adeta bir öne çıkanlar seçkisi – olacak. Bu dosyalar yüz binlerce, hatta milyonlarca belgeyi içerebilir” diyerek sürecin kapsamını belirtti.

Krissoff, 10 yılı aşkın süre New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nda görev yaptıktan sonra Cozen O’Connor hukuk firmasında ortaklığa geçiş yapmıştı. Her ne kadar Epstein ya da Maxwell davalarında doğrudan görev almamış olsa da bölge prosedürlerine hâkim bir isim olarak, büyük jürilere genellikle federal ajanların diğer kişilerin ifadelerini özetleyerek sunum yaptığını ifade etti. “SDNY’deki standart uygulama, büyük jüri sunumlarını mümkün olduğunca yalın ve kısa tutmaktır” diyerek bu sürecin sınırlı veri içerdiğine dikkat çekti.

Mahkeme Yol Haritası Net Değil, Belgeler Gerçekleri Değiştirmeyebilir

Süreçte neyin ne zaman kamuoyuna sunulacağı hâlâ belirsizliğini korurken, Krissoff’un “Başkanın bazı kesimleri yatıştırmak için bu ifadeleri yayınlamak istediğini anlıyorum fakat bu belgelerin çok fazla şeyi aydınlatacağına inanmıyorum” sözleri, beklentilerin fazla yüksek olmaması gerektiğine işaret etti. Bu durum, belgelerin politik baskılara yanıt olarak gündeme gelmiş olabileceği yönünde yorumlara neden oldu.

Trump’ın daha önce kripto para düzenlemesini kapsayan GENIUS Yasası’nı 18 Temmuz 2025’te Beyaz Saray’da imzalaması sonrasında gündem yeniden Epstein dosyasına dönmüş ve kamuoyu ilgisi artmıştı. Bu arada, 17 Temmuz 2025’te Londra’daki ABD Büyükelçiliği yakınında Trump ve Epstein’ın birlikte yer aldığı afişlerin aktivistlerce otobüs duraklarına asılması da tartışmaları yeniden alevlendirmişti.

 

Ne olmuştu?

17 Temmuz 2025’te Elon Musk, sosyal medya platformu X üzerinden 35’i aşkın paylaşım yaparak Donald Trump’ı, Epstein dosyalarını kasıtlı olarak gizlemekle suçladı ve bu durumu “açıkça bir örtbas” olarak niteledi. Kendi geliştirdiği yapay zekâ Grok’un yanıtlarını da paylaşan Musk, hükümetin Epstein’ın jetlerine ait yolcu listelerini elinde tuttuğunu iddia etti. Trump’ın “Epstein Yalanı” söylemini alaya alan Musk, “Epstein kendini öldürdü ve Ghislaine bir hile nedeniyle federal hapiste öyle mi?” sözleriyle çıkış yaptı. Trump cephesi ise Musk’ın söylemlerini “raydan çıkmış bir tren enkazı” olarak tanımladı ve Beyaz Saray, “Başkan Trump’a güvenin” açıklamasıyla yanıt verdi.

REKLAMI KAPAT X