Türk lirası 19,40 seviyesinin üzerinde dengelenme arayışına girerken, piyasalarda ise TCMB'nin döviz talebini sınırlamak adına attığı adımlar ve seçim gündemi takip ediliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün katıldığı TRT yayınında düşük faiz, cari fazla odaklı Türkiye ekonomi modelinin seçimden sonra da devam edeceğinin sinyalini verdi.
Erdoğan katıldığı programda faizin düşürülmesine yönelik eleştirilere "Faizi düşüreceğiz ve düşürdük. Ne oldu? Battık mı? Dünyada hâlâ herkes faizi yükseltiyor. Biz faizi düşürdük, düşürüyoruz" dedi.
Piyasada ise seçimlerin ardından kim kazanırsa kazansın mevcut politalardan vazgeçileceği beklentisi artış göstermişti. Bu artış beklentisi ise seçim beyannamesinde Türkiye ekonomi modeline atıfta bulunulmaması ve serbest piyasa vurgusu ile kuvvetlenmişti.
Bu beklentinin de etkisiyle ülke genelinde mevduat faizleri de özellikle ay başından bugüne belirgin artış kaydetmişti. Giderek artan döviz talebi sonrası mevduatlarda faiz üst sınırlarını içeren regülasyonların gevşetilmesi de faizlerdeki yükselişte belirleyici etkenlerden biri olmuştu.
Bugün itibarıyla bankaların yüksek montanlı TL mevduata verdiği faiz %32-34 bandında, KKM faizleri ise %20 seviyesinde bulunuyor.
Mevcut politikalarla dolar/TL'nin kamu tarafından 14 Mayıs'ta yapılacak seçim öncesinde olması gerektiğinden daha aşağıda fiyatlandığı ve TL'nin değer kaybetmesi gerektiğine ilişkin artan görüşler de dövize olan ilgiyi artırıyor.
Buna göre, dolar/TL istikrarlı artışını sürdürürerek 19,40’ı aşarken, Kapalı Çarşı'da ise 20 TL’yi aştı. Bankaların döviz alım satım fiyatları arasındaki fark ise 80 kuruşa kadar çıktı.
Bu gelişmelerin ardından ekonomistlerin endişeleri de artış gösterdi.
Buna göre, “makro ihtiyati tedbir” olarak duyurulan bu önlemlerin artık mikro olmaya başladığını belirten ekonomistler, her gün yeni bir düzenleme ve karar geldiğine dikkat çekti. Ayrıca piyasa kaynakları bazı kararların sadece özel yazı ya da telefonla bildirildiğini iddia etti.
Bankalardaki alım satım makasının açılmasını yorumlayan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise döviz talebinin arttığını belirterek şunları kaydetti:
“Kamuoyunda seçimden sonra döviz kurlarının sıçrayacağı beklentisi var. Yabancı raporlar da bu kanıyı güçlendirdi. Görüldüğü kadarıyla bu beklenti döviz talebinde ciddi bir artışa yol açtı. Merkez Bankası rezervleri üç haftada 7 milyar dolar eridi. ‘Dost ülkeler’den de beklenen döviz takviyesi gelmedi. Bankalara alış-satış makaslarını açın talimatı geldiği anlaşılıyor. Bu da bireyleri ve şirketleri Tahtakale’ye ve döviz büfelerine yöneltiyor. Hem döviz sistem dışına çıkıyor hem rivayetlerin yayılması dövize olan ilgiyi artırıyor. Ekonomi yönetiminin seçime kadar dövizi ne pahasına olursa olsun zapt etme planı tehlikeye giriyor.”
Tıklayın: "Kapalı Çarşı'da gerçek dolar kuru 20 TL'yi geçti"