Yaklaşan seçim öncesinde Türk lirasındaki değer kaybı, deprem öncesi döneme göre hızlansa da; sınırlı ve istikrarlı olmayı sürdürüyor.
14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçime yönelik belirsizlikler finansal piyasaları da hareketlendirmeye devam ediyor.
Piyasalarda artan hareketliliği engellemek için alınan tedbirler ise yeni sorunların oluşmasına yol açıyor. Buna göre, kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarında faiz üst sınırının kaldırılmasının ardından KKM hesaplarında faiz yüzde 20’lere çıkarken, bazı bankalar ise yüksek faiz vermeyi tercih etmeyerek vade sonu prim ile müşterilerinin kaçışına engel olmaya çalışıyor. Böylelikle bankalar arasında kızışan rekabet ile mevduat faizi de yüzde 36 seviyesine kadar çıkıyor.
Merkez Bankası’nın resmi verileri de 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizinin yüzde 28,10 ile neredeyse Kasım 2003’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştığına işaret ediyor.
Artan mevduat oranlarıyla birlikte satın alma gücünün düşmesi ise dövize olan ilginin de artmasındaki en önemli sebeplerden biri olarak gösteriliyor.
Buna göre, yüksek enflasyonun vatandaşların alım gücünü erittiğini belirten uzmanlar, maaşı 8.506 TL olan asgari ücretlinin satın alma gücünün mart ayı enflasyon rakamlarına göre 6.911 TL’ye kadar düştüğünün altını çiziyor.
Ekonomistlerin dolar/TL’nin adil değerinden fiyatlanmadığı ve seçim sonrasında hareketliliğin artabileceği uyarıları ise vatandaşların Türk lirasına karşı çekimserliğini daha da artırıyor.
Buna göre Bank of America’dan Zümrüt İmamoğlu, Merveille Paja, David Hauner ve Mikhail Liluashvili imzalı olarak yayımlanan 30 Mart tarihli raporda, dolar/TL’nin adil değerinin 24 seviyesi olduğunu paylaşılmıştı.
Bu beklentilere yönelik görüşler ise döviz kurlarına olan ilgiyi artırarak yeni rekor seviyelerin görülmesine yol açtı.
Öte yandan dün açıklanan dış ticaret verileri de ithal tüketime yönelik talebin arttığına işaret etti.
Buna göre, tüketim malı ithalatı ilk çeyrekte geçen yıla göre %66 artarak 10,2 milyar dolara yükseldi. Dış ticaret açığı ise ilk çeyrekte %31,5 artışla 35 milyar dolara yaklaştı.
Küresel piyasalarda dolarda güç kaybı yaşanıyor
Dolar endeksi ise ABD’den gelen veriler sonrasında yüksek volatileyle iki ayın en düşük seviyesine yakın işlem görmeye devam ediyor.
ABD’den gelen son iki veri, ekonomide soğumanın başladığına işaret ederek Fed’in faiz artışlarında yavaşlama beklentilerini kuvvetlendirmişti. Bu beklentiler ise küresel piyasalarda dolar endeksinin değer kaybını hızlandırmıştı.
Londra merkezli SLJ Capital stratejistleri Stephen Jen ve Joana Freire de, paylaştıkları bir notta, dolar endeksinin gelecek 4 ila 6 çeyreklik dönemde düşüşünü sürdürebileceğini ve yüzde 10-15 değer kaybedebileceğini belirtti.
