Küresel çapta 2023 yılının en önemli gelişmeleri arasında gösterilen Türkiye genel seçimlerine yönelik uluslararası bankaların hazırladığı raporlarda da artış yaşanmaya başladı. İşte 8 yabancı bankanın seçim sonrası Türkiye ekonomisi ve dolar/TL analizi...
Seçime sayılı gün kala uluslararası bankaların seçim sonrası ekonomiye dair senaryoları da gelmeye devam ediyor.
Buna göre, son olarak Alman Commerzbank, yıl sonunda dolar/TL’nin 20,09, euro/TL’nin ise 22,8 seviyesinde çıkabileceğini öngördü. Bankanın raporunda yer verilen ve şimdilik “sadece sembolik’ olarak nitelenen tahminlere göre haziran ayı sonu itibarıyla euro/TL ‘nin 21,5, dolar/TL‘nin 19,5 seviyesinde kalmasının beklendiği bildirildi.
Banka ayrıca euro/TL’nin eylül sonunda 21,8, aralık sonunda ise 22,8 olacağını öngördü. Dolar/TL tarafında ise eylül beklentisi 19,5, aralık beklentisi ise 20 oldu.
Bugüne kadar gelen diğer raporlardaki öngörüler ise şöyle:
Wells Fargo: Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde TL’de “keskin ve kayda değer bir ralli” görüleceği, yatırımcıların bu senaryoda Türkiye’nin merkez bankasının daha ortodoks bir faiz belirleme rejimine dönüş yapacağını beklediği belirtiliyor. Rapora göre, faiz rejiminin değişmesi halinde TL 2023’ün 2. çeyreğinin sonuna kadar yüzde 20 değer kazanır. Uzun vadede ise TCMB’nin sıkı para politikası uygulaması ve muhtemelen reel olarak pozitif faiz oranına geçmesi beklentisiyle, TL’de değer kazanımının sürebileceği ifade edildi. Rejim değişikliğinin ardından, TL cinsinden varlıklara sermaye akışının artacağı, bu sebeple dolar/TL’nin 2023’te 15 ve 2024 ortasında ise 14 seviyesinden işlem görmesi bekleniyor. Erdoğan’ın seçimleri tekrar kazanması halinde ise 2023 yılının 2. çeyrek sonuna kadar döviz piyasasına yapılan müdahalelerle dolar 19 civarında sabit görünümünü koruyabilir. Ancak uzun vadeli bir perspektifte ise analistler TL’nin değer kaybedebileceği görüşünde. Döviz rezervlerindeki azalmanın devam etmesi ve para politikasında değişim olmaması halinde, 2023’ün son çeyreğinde beklenti dolar/TL’nin 19,5 ve 2024 yılı ortasında ise 20’ye yükselmesi.
JPMorgan: Seçimin ardından “ortodoks politikalara güçlü bağlılık” oluşması halinde dolar/TL tahminleri 25, “ılımlı ortodoks politika senaryosunda ise 30 seviyesinde öngörüldü. JPMorgan, stratejistleri David Aserkoff ve Inga Q. Galeni imzalı 2 Mayıs tarihli raporda, “ortodoks politikalara güçlü bağlılık” oluşması halinde MSCI Türkiye Endeksi’nin dolar bazında yüzde 74 yukarı yönlü potansiyele sahip olacağını, “ortodoks politikalara ılımlı bir dönüş” yaşanması halinde ise yüzde 29 düşüş ihtimali ortaya çıkacağını tahmin etti.
Standard Chartered: Bankaya göre, 2022’de yüzde 5,6 büyüyen Türkiye ekonomisi için, 2023’te bu büyümeyi gerçekleştirmek pek mümkün görünmüyor. Bankanın raporunda şu ifadelere yer verildi: “Mevcut alışılmışın dışında politikalardan uzaklaşmak, ekonomi uyum sağlarken boşluğu kapatmak için yeterli portföy akışını çekebilir. Böyle bir senaryoda 2023 sonunda dolar/TL’yi 20 seviyesinde görebiliriz. Buna karşılık, mevcut politikaların devamının TL’nin reel olarak 2021 sonundaki seviyelere inmesine neden olabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir senaryoda dolar/TL’nin 2023 sonunda 36’ya ulaşabileceğini düşünüyoruz.”
HSBC: Daha önce yılın ikinci çeyreği için 19,5 tahminini paylaşan banka bu tahminini 20 seviyesine çıkardı. Üçüncü çeyreğin sonu itibarıyla bankanın dolar/TL beklentisi 20’den 23’e yükseldi. Yıl sonu dolar/TL beklentisi ise 21’den 24’e çıkarıldı.
Morgan Stanley: Muhalefetin kazanması durumunda ekonomi politikalarında sert bir geri dönüş beklerken, faizler için tahminlerini yüzde 40’lı seviyelerin üstü olarak işaret etti. Reel döviz döviz kuru ve ödemeler dengesininin muhalefetin zafer senaryosunda ekonomik açıdan bir baskı faktörü olacağının altını çizen raporda, baskıların dolar/TL’de ilk aşama için yukarı yönlü ivme yaratabileceği belirtildi.
Goldman Sachs: Türkiye’nin seçimlerine giden yolda döviz piyasasındaki istikrarsızlık potansiyeli konusunda uyarıda bulundu. Goldman araştırma notunda, “Mevcut piyasa belirsizliği önemli riskler oluşturuyor” dedi. Araştırma notunda döviz piyasasında önemli likidite riskleri söz konusu olduğunu belirten Goldman, “Daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüş, uzun vadede Türkiye için daha faydalı olacak” ifadelerine yer verdi. Notta, “Sorunlar devam ederse, özellikle son yıllarda Türkiye’nin döviz rezervlerinin keskin bir şekilde tükenmesi göz önüne alındığında, lira değer kaybedecek” ifadeleri kullanıldı. Goldman, altın rezervleri, swap’la elde edilen rezervler ve IMF özel çekme hakları denklemden çıkarıldığında, 6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremin ardından Türkiye’nin rezervlerinin sadece 42 milyar dolar olduğunu tahmin etti.
Bank of America: Bankanın ekonomist ve stratejistlerine göre tüm göstergeler Türkiye ekonomisinde yeniden dengelenme ihtiyacına işaret ederken, bu dengelenme de finansal koşullarda sıkılaşma, deprem sonrası harcamalarda kayda değer bir düşüş ve Türk lirasında yüzde 15-25 arası bir değer kaybı ile sağlanabilir. Kurumun Zümrüt İmamoğlu, Merveille Paja, David Hauner ve Mikhail Liluashvili imzalı ve 30 Mart tarihli raporunda, gerçekleşen cari denge rakamlarının uzun vadeli normlar ile kıyaslandığı banka modelinin dolar/TL ’nin adil değerini 24 seviyesi olarak gösterdiği belirtildi.
Tıklayın: Sefalet endeksi, seçmen tercihlerini ne ölçüde etkiliyor?